14 Şubat 2015 Cumartesi

Dönüşümcü Liderlik


                                                                          Giriş

Dünya üzerinde yaşanan küreselleşme süreci her alanda olduğu gibi işletme, örgüt ve liderlik alanlarında da hızlı bir değişim ve küçülmeye mecburi bir kapı açmıştır. Bu değişimlerin yönetilebilmesi ve örgütler açısından yenidünya düzeninde bir fırsat haline dönüştürülebilmesi için de klasik lider anlayışından vazgeçilmesi kaçınılmaz bir hal almıştır. Bu durumda yeni liderlik yaklaşımlarının ortaya çıkmasını sağlamıştır. İşletmelerin, kurumların, ve örgütlerin yeniden yapılandırılması süreci ile ilgili karşılaşılan sorunlar etkili bir liderlik biçimi için bir arayışa neden olmuştur. Bu çerçevede elindeki gücü ve otoriteyi bir baskı ve denetim aracı olarak kullanan geleneksel lider anlayışı günümüzde terk edilmekte ve ‘dönüşümcü liderlik’ kavramı önem kazanmaktadır. Çalışanları (takipçilerini), onların ihtiyaçları, beklentileri ve yetenekleriyle birbirinden farklı bireyler olarak gören dönüşümcü liderlere duyulan ihtiyaç özellikle 1980’lerden bu yana çoğalarak artmaktadır.
Dönüşümcü liderlik, yeni liderlik bakış açısının önde gelen yaklaşımlarından biri olarak kabul edilmektedir ve liderlik literatürüne görece yeni girmiştir. Yaklaşık olarak son yirmi yıldır ise dönüşümcü liderliğin, hem ülkemizde hem de uluslararası düzeyde dikkat çekiciliği artmıştır. Değişim ve gelişimi temel alan dönüşümcü lideri geleneksel liderlerden ayıran en temel unsur ise, elindeki otorite ve gücü kaybetme korkusundan sıyrılmış olmasıdır. Bu noktada da liderin ve liderlik sürecinin çeşitli özellikleri, koşulları ve bazı paradigmalar devreye girmektedir.
Bu çalışmada ‘liderlik’ kavramının anlamı, türleri ya da boyutlarından ziyade, ‘dönüşümcü liderlik’ üzerinde durulmaya çalışılıp, ortaya çıkışından günümüzde gelişimi ve nitelikleri açıklanmaya çalışılacaktır.

1.Liderlik Kuramları ve Gelişimi
Liderlik kuramlarının doğuşu, gelişimi ve bugünkü aldığı hale kadar geçen süreçteki değişimleri uzun yıllardır üzerinde çalışılan ve yorumlanan konulardır. Bugünkü anlamıyla bildiğimiz liderlik kuramı 20. yüzyıldan itibaren;
- Özellik Kuramları,
-Davranışsal Kuramlar,
-Durumsallık Kuramları ve
-Neo-Karizmatik Kuramlar’dan oluşan dört ana aşamadan geçmiştir.[1]
Özellik kuramları; liderlerin belli özellikleri olduğunu düşünerek bu özellikleri saptamaya çalışmışlardır. Bu kuramların liderlik özelliklerini açıklama uğraşları başarısız kalması üzerine araştırmacılar, liderliğin davranışsal boyutunu incelemeye başlamışlardır. Ancak bu ilk kuramsal aşamaların yani özellikler kuramlarının ve davranışsal kuramların en büyük eksikliği her zaman geçerli bir sabit gerçekliğe ulaşmaya çalışarak durumsal faktörlerin, koşulların getireceği değişiklikleri göz ardı etmeleri olmuştur. Durumsallık yaklaşımı ise işte bu noktada eksikliği kapatmaya çalışarak; liderin etkinliğinin, kullandığı yöntemleri karşılaştığı durumlara uygun olacak şekilde değiştirebilmesine bağlı olduğunu savunmaktadır. Tüm bu aşamaların neticesinde ise, günümüz koşullarına uygun olarak geliştirilen neo-karizmatik kuramlar karşımıza çıkmaktadır. Ve ‘dönüşümcü liderlik’ kavramı da bu yaklaşımlar içerisinde yerini bulmaktadır.
Karizmatik liderlik yaklaşımı; izleyicilerin lidere onların nezninde sahip olduğu karizma ile olağandışı nitelikler yüklemesi esasına dayalıdır. Liderin bu noktada sahip olduğu duygusal güç, izleyicilerin lidere olan bağlılığı noktası önemli bir etkendir. Bununla beraber bu yaklaşımların, karizmatik liderlerin kendi dünya görüşlerini izleyicilerine aktarmakla yetinerek bunun ötesinde bir şey vermemesi ve vizyon sahibi liderlerin de çoğunlukla kendi vizyonlarını aktarıp hayata geçirmeye çalışması gibi kendilerine özgü temel dezavantajları vardır.[2] Günümüzde bu dezavantajları ortadan kaldırarak başlarında bulundukları kurumlara ihtiyaç duydukları itici gücü verecek liderlik yaklaşımı, izleyicileri dönüştürebilen ve kendisi de bu süreçte dönüşebilen bir lidere dayalı olan yaklaşımdır ki bu da; dönüşümcü liderliktir.
2.Dönüşümcü Liderlik
            Dönüşümcü liderlik ilk olarak Dawston’un (1973) “İsyan Liderliği” adlı çalışmasında yer almıştır. Daha sonra bu kavram 1978 yılında James McGregor Burns tarafından geliştirilmiştir. Dönüşümcü liderlikte, lider ve izleyici birbirlerinin üst düzey gereksinimlerini karşılayarak güdülenirler, böylece ulaşılması çok güç olan hedefler bile mümkün hale gelir. Dönüşümcü liderler, en özet haliyle çevrelerini değiştirebilen liderler olarak düşünülmektedir. Konuya dair yapılan çalışmaları ortak bir potada birleştirmeye çalışırsak lider ve izleyici arasında yoğun bir etkileşimi gerektiren dönüşümcü liderlik davranışının temel özellikleri aşağıdaki başlıklar şeklinde özetlenebilir;
-Ortak Vizyon Oluşturma ve Paylaşma                  -Zihinsel Uyarım ve Yaratıcılık
-Karizmatik Etkiye Sahip Olma                             -Değişimin Temsilcisi Olma               
 -Etkili İletişim ve Yüksek Motivasyon Becerisi    -Yaşam Boyu Öğrenme
-Duygusal Dayanıklılık, Cesur Olma, Risk Alma   -Mizah anlayışı
- Güçlendirme (Yetkilendirme)                               -Esnek Yönetim Anlayışı
-Güvenilirlik ve Öz-güven Sahibi olma                  -Ekip Çalışmasına Önem Verme
-Uygun Model Olma                                               - Yüksek Performans Beklentisi
           
            Bahsedilen tüm bu özelliklerin çoğu esasında liderlik anlayışı ve davranışı içinde haiz olunması gereken nitelikler gibi görünmekle birlikte, dönüşümcü liderlik anlayışı için bunların yanı sıra yazında dört temel bileşen de esas alınarak incelenmektedir;[3]
           
            -İdealize edilmiş etki (karizma)                         -Entelektüel Uyarım
            -İlham verici Motivasyon                                   -Bireyselleştirilmiş İlgi:

Bu niteliklerden ilkine baktığımızda, karizmanın dönüşümcü liderlik için adeta bir anahtar yapısına sahip olduğunu söylemek yerindedir. Çünkü liderin dönüşümcü bir yapı sergileyebilmesi izleyicilerle arasında güçlü bir duygusal bağın oluşmasını gerektirir. Bunun içinde karizma kaçınılmaz bir gerekliliktir. Dönüşümcü liderler takipçilerinin güven, saygı, ve inancını sağlamış kişilerdir. Entelektüel uyarım özelliği ise, izleyicilerinin zekalarını yaratıcı bir şekilde kullanmalarını, olaylara akılcı yaklaşmalarını, problemleri alternatif yollarla çözmelerini ve liderin düşüncelerini dahi sorgulamalarını teşvik eder. Bu sayede izleyiciler kendi yaratıcılıklarını harekete geçirirler. İlham verici motivasyon bileşeni yani bir başka anlamıyla esinlenmiş motivasyon; vizyon oluşturma, vizyonu iletme, izleyenlerin çabalarına yoğunlaşma ve model olma sürecidir. Lider, takipçileriyle birlikte geleceğe yönelik amaçlar, ve ortak bir vizyon oluşturur, takipçilerine amaç ve vizyonu benimsetir ve bunlara sıkı sıkıya bağlılık göstererek örnek olur. Entelektüel uyarımda ise, lider eski yöntem ve problemlerin yeni yöntemlerle çözülmesi için takipçilerini teşvik eder bunu yaparken de zeka ve yaratıcılığın kullanılmasının altını çizer. Astlarının yaratıcılığını geliştirmeye yönelik olarak gerekli ortamı sağlar. Dönüşümcü liderliğin son bileşeni olarak kabul gören bireyselleştirilmiş ilgi ise, liderin takipçilerine özel önem vermesi, her birinin kendisini değerli ve önemli hissetmesini sağlaması şeklinde açıklanabilir. Lider takipçilerinin kişisel gelişimi için her birine koçluk yapar ve onlara önerilerde bulunur.
          Yukarıdaki dört bileşenden de anlaşılacağı gibi dönüşümcü lider, takipçilerini anlayan, onları önemseyen, örgütün dış ve iç çevresindeki değişimleri yakından takip eden, gerektiğinde örgüt kültürü ve yapısından çalışanların kabul ve davranışlarına kadar her şeyde köklü değişimlere gidebilen bir yaklaşım sergilemektedir. Tüm bu özellikler dikkate alındığında, dönüşümcü liderliğin günümüzde örgütlerin yaşadığı köklü değişimleri yönetebilmesi için ne denli gerekli olduğu anlaşılmaktadır. Bu yöndeki dönüşümcü liderlik uygulamalarına örnek vermek gerekirse Microsoft’ta Bill Gates’in, McDonalds’ta Ray Kroc’ın ve Honda ‘da Soichioro Honda’nın yaptığı uygulamalar sayılabilir.[4]
            Dönüşümcü bir lider örgütü için hem bir odak noktası hem de bir dönüşüm kaynağı olduğu için onun duygusal durumu klasik yaklaşıma sahip bir liderden çok daha önemlidir. Çünkü dönüşümcü bir liderin karizma sahibi ve izleyicileri için bir esin kaynağı olması ile izleyicilerine gösterdiği bireyselleştirilmiş ilgi, duygularının örgütteki insanların duygularını olumlu etkilemesine yol açmaktadır. Duygusal zeka bu noktada büyük önem taşır çünkü duygusal zekaya sahip olan lider günümüzün karmaşık ortamında örgütünü güçlendirebilecek güvene sahip olacağı için bu özellik dönüşümcü liderlik için bir nevi zorunluluktur.
            Dönüşümcü liderliğin temel amacı, hızla değişen çevreye uyum sağlayarak dönüşümü gerçekleştirmektir. Dönüşümcü liderler yalnızca takipçilerini eski uygulamalarla mücadele etmeye davet eden ve yenilikçi alternatifleri tanıtan kişiler değil, aynı zamanda kısıtlamaları ortadan kaldırarak mümkün olduğunca iş yerinde değişimi ortaya çıkaracak yaratıcılık, özgünlük ve inisiyatifi açığa çıkarmaya da yardımcı olurlar.[5]

            3.Dönüşümcü Liderlik ve Etkileşimci Liderlik Kuramları
            McGregor Burns, politik liderlik konusunda Weber’in ekonomik ve ekonomik olmayan otorite kaynağından ve Herbert A.Simon’un yönetimsel öğretilerinden yola çıkarak dönüşümcü liderlik (transformational leader) ve etkileşimci liderlik (transactional leader) ayrımına gitmiştir.[6] Etkileşimci lider (geleneksel, yönetsel liderlik) adi altında ifadelenmiş ve bu liderlik tipinin yeni gelişen sosyal ve ekonomik şartlarda başarılı olamaması üzerine de dönüşümcü liderlik kuramı ortaya atılmıştır. Bu iki yaklaşım arasındaki ayırımı şöyle betimlemek mümkündür[7];

-Etkileşimci Lider: Başarıyı ödüllendirir. Ödüllendirme uygulaması ile kişilerin çabalarını artırır. İyi performansı ödüllendirir. Boşlukları kullanarak yönetir.
-Dönüşümcü Lider: Örnek hareketlerle sağladığı vizyona uygun davranır, misyon ruhunu verir, saygı ve güven kazanır. Her bir çalışanı ferdi olarak ele alır, fikirler verir ve  rehberlik eder.
           
            Etkileşimci ve dönüşümcü liderliğin farkını inceleme noktasında ilk olarak aşağıdaki tablo bize yardımcı olabilecektir. Tablo 1’ de görüldüğü üzere bu iki farklı liderlik yaklaşımının zaman içerisindeki örgütsel başarı noktasındaki etkileri yapılan araştırmalar neticesinde düzlemdeki gibi tespit edilmiştir. Tablodan da anlaşabildiği üzere dönüşümcü liderlik yaklaşımı etkileşimci liderlik anlayışına göre, kısa vadede örgütsel başarıyı başlangıçta düşürüyor gibi görünse de, sahip olduğu nitelikler ile uzun vadede ve görece kısa bir periyodda başarıyı daha yüksek kılmaktadır.
Tablo 1: Dönüşümcü ve Etkileşimci Liderlik Biçimleri ile Örgütsel Başarı Arasındaki İlişki[8]






Buna ek olarak etkileşimci ve dönüşümcü liderlik karşılaştırmasında ikisinin belirli kriterlere bazında farkları, uygulama ve bakış açısı değişiklikleri ikinci bir tablo olarak aşağıda düzenlenmiştir;

Tablo2[9]:

            Dönüşümcü liderlik yaklaşımının sahip olduğu özelliklerini en uygun uygulama alanı bulabileceği lider tipi ise literatüre operasyonel liderlik olarak geçmiştir. Operasyonel liderler, izleyenlerin üstlerine düşen görevi nasıl yapacaklarını ve belirlenmiş amaçlara başarıyla ulaşmaları durumunda elde edecekleri ödülleri tanımlamaktadırlar.[10]


            Sonuç
            Sosyal bir olgu olma özelliği gösteren "liderlik" bütün sosyal ögeler gibi değişimden etkilenmekte ve yenilenmektedir. Hızla değişen dünyada da geleceğin sorunlarını şimdiden görebilecek dönüşümcü liderlere gereksinim vardır. Dönüşümcü liderlik bu çerçevede çağımızda her sektörün ihtiyaç duyduğu bir liderlik tipi olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü değişimin ve dönüşümlerin yaşandığı günümüzde, bu süreçleri yönetecek ve yönlendirecek özellikte liderlere gereksinim duyulmaktadır. Özellikle Türkiye gibi büyük hedefleri olan ve çok yüksek potansiyele sahip bir ülke için dönüşümcü liderlik kritik bir önem kazanmaktadır. Çünkü dünya değişmekte ve pek çok şey çok kısa bir sürede geçerliliğini kaybetmektedir. Bu kapsamda etkili dönüşümcü liderlikte ağırlık verilen ana konu, mevcut yapının değişmeden kullanımından çok, yeni bir yapının yaratılmasıdır.
         Daha öncede belirtildiği üzere günümüz örgütlerinin ilerleyebilmesi için mevcut yapısı klasik liderlerin ötesinde dönüşümcü liderler yetiştirilmesini gerektirmektedir. Bu doğrultuda işe alma ve yönetici olarak atanacak kişilerin seçiminde duygusal zeka katsayısı yüksek kişileri seçmek veya duygusal zeka eğitimleri vermek dönüşümcü liderlilik davranışlarının geliştirilmesi açısından önemli avantajlar sağlayacaktır. Bununla birlikte özellikle ülkemizde bu konuda daha kapsamlı çalışmaların yapılmasına, dönüşümcü liderlik davranışını ölçmeye yönelik ölçeklerin mevcut kültürümüze uyarlanarak daha geniş örneklemler kullanılarak standardize edilmesi gerekmektedir.     
              

Kaynakça;
-M.Akbolat vd. (2013), Dönüşümcü Liderlik Davranışının Motivasyon Ve Duygusal Bağlılığa Etkisi, International Journal of Economic and Administrative Studies, 6(11)
-U.Çakar ve Y.Arbak ,(2003), Dönüşümcü Liderlik Duygusal Zekâ Gerektirir Mi? Yöneticiler Üzerinde Örnek Bir Çalışma, D.E.Ü.İ.İ.B.F.Dergisi, ss:83- 98
-L.Eraslan, (2006 ), Liderlikte Post-Modern Bir Paradigma: Dönüşümcü Liderlik, Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi
-M.Cömert, (2004), Dönüşümcü Liderlik, XIII. Ulusal Eğitim Bilimleri Kurultayı, 6-9 Temmuz 2004 İnönü Üniversitesi
-E.Karip, (1998), Dönüşümcü Liderlik, Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi Dergisi,s: 443-465
-G.Murat ve B.Açıkgöz, (2008),  Değişim Çağının Vazgeçilmez Aktörleri: Dönüşümcü Liderler, Kamu-İş, 10,s: 2-21
-T.Bolat ve O.Seymen (2003), Örgütlerde İş Et İğinin Yerleştirilmesinde Dönüşümcü Liderlik Tarzı"Nın Etkileri Üzerine Bir Değerlendirme, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 9(6), s:59-86
-İ.Sarı ,(2007), Dönüşümcü Liderlik, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İsletme Anabilim Dalı Yüksek Lisans Projesi






[1] U.Çakar ve Y.Arbak ,(2003), Dönüşümcü Liderlik Duygusal Zekâ Gerektirir Mi? Yöneticiler Üzerinde Örnek Bir Çalışma, D.E.Ü.İ.İ.B.F.Dergisi, ss:83- 98-s:2
[2] U.Çakar ve Y.Arbak ,(2003), Dönüşümcü Liderlik Duygusal Zekâ Gerektirir Mi? Yöneticiler Üzerinde Örnek Bir Çalışma, D.E.Ü.İ.İ.B.F.Dergisi, ss:83- 98-s:3
[3] M.Akbolat vd. (2013), Dönüşümcü Liderlik Davranışının Motivasyon Ve Duygusal Bağlılığa Etkisi, International Journal of Economic and Administrative Studies, 6(11)-s:3
[4] U.Çakar ve Y.Arbak ,(2003), Dönüşümcü Liderlik Duygusal Zekâ Gerektirir Mi? Yöneticiler Üzerinde Örnek Bir Çalışma, D.E.Ü.İ.İ.B.F.Dergisi, ss:83- 98-s:3-4
[5] M.Akbolat vd. (2013), Dönüşümcü Liderlik Davranışının Motivasyon V e Duygusal Bağlılığa Etkisi, International Journal of Economic and Administrative Studies, 6(11)-s.4
[6] L.Eraslan, (2006 ), Liderlikte Post-Modern Bir Paradigma: Dönüşümcü Liderlik, Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi-s.5
[7] L.Eraslan, (2006 ), Liderlikte Post-Modern Bir Paradigma: Dönüşümcü Liderlik, Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi-s.5
[8] L.Eraslan, (2006 ), Liderlikte Post-Modern Bir Paradigma: Dönüşümcü Liderlik, Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi-s.7
[9] L.Eraslan, (2006 ), Liderlikte Post-Modern Bir Paradigma: Dönüşümcü Liderlik, Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi-s.8
[10] -G.Murat ve B.Açıkgöz, (2008),  Değişim Çağının Vazgeçilmez Aktörleri: Dönüşümcü Liderler, Kamu-İş, 10,s: 2-21

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder