Giriş
Dünya üzerinde yaşanan küreselleşme
süreci her alanda olduğu gibi işletme, örgüt ve liderlik alanlarında da hızlı bir
değişim ve küçülmeye mecburi bir kapı açmıştır. Bu değişimlerin yönetilebilmesi
ve örgütler açısından yenidünya düzeninde bir fırsat haline dönüştürülebilmesi
için de klasik lider anlayışından vazgeçilmesi kaçınılmaz bir hal almıştır. Bu
durumda yeni liderlik yaklaşımlarının ortaya çıkmasını sağlamıştır. İşletmelerin,
kurumların, ve örgütlerin yeniden yapılandırılması süreci ile ilgili
karşılaşılan sorunlar etkili bir liderlik biçimi için bir arayışa neden
olmuştur. Bu çerçevede elindeki gücü ve otoriteyi bir baskı ve denetim aracı
olarak kullanan geleneksel lider anlayışı günümüzde terk edilmekte ve
‘dönüşümcü liderlik’ kavramı önem kazanmaktadır. Çalışanları (takipçilerini),
onların ihtiyaçları, beklentileri ve yetenekleriyle birbirinden farklı bireyler
olarak gören dönüşümcü liderlere duyulan ihtiyaç özellikle 1980’lerden bu yana
çoğalarak artmaktadır.
Dönüşümcü liderlik, yeni liderlik bakış
açısının önde gelen yaklaşımlarından biri olarak kabul edilmektedir ve liderlik
literatürüne görece yeni girmiştir. Yaklaşık olarak son yirmi yıldır ise
dönüşümcü liderliğin, hem ülkemizde hem de uluslararası düzeyde dikkat
çekiciliği artmıştır. Değişim ve gelişimi temel alan dönüşümcü lideri
geleneksel liderlerden ayıran en temel unsur ise, elindeki otorite ve gücü
kaybetme korkusundan sıyrılmış olmasıdır. Bu noktada da liderin ve liderlik
sürecinin çeşitli özellikleri, koşulları ve bazı paradigmalar devreye
girmektedir.
Bu çalışmada ‘liderlik’ kavramının
anlamı, türleri ya da boyutlarından ziyade, ‘dönüşümcü liderlik’ üzerinde
durulmaya çalışılıp, ortaya çıkışından günümüzde gelişimi ve nitelikleri
açıklanmaya çalışılacaktır.
1.Liderlik
Kuramları ve Gelişimi
Liderlik kuramlarının doğuşu, gelişimi
ve bugünkü aldığı hale kadar geçen süreçteki değişimleri uzun yıllardır
üzerinde çalışılan ve yorumlanan konulardır. Bugünkü anlamıyla bildiğimiz
liderlik kuramı 20. yüzyıldan itibaren;
- Özellik Kuramları,
-Davranışsal Kuramlar,
-Durumsallık Kuramları ve
-Neo-Karizmatik Kuramlar’dan oluşan dört
ana aşamadan geçmiştir.[1]
Özellik kuramları; liderlerin belli
özellikleri olduğunu düşünerek bu özellikleri saptamaya çalışmışlardır. Bu
kuramların liderlik özelliklerini açıklama uğraşları başarısız kalması üzerine
araştırmacılar, liderliğin davranışsal boyutunu incelemeye başlamışlardır. Ancak
bu ilk kuramsal aşamaların yani özellikler kuramlarının ve davranışsal kuramların
en büyük eksikliği her zaman geçerli bir sabit gerçekliğe ulaşmaya çalışarak
durumsal faktörlerin, koşulların getireceği değişiklikleri göz ardı etmeleri
olmuştur. Durumsallık yaklaşımı ise işte bu noktada eksikliği kapatmaya
çalışarak; liderin etkinliğinin, kullandığı yöntemleri karşılaştığı durumlara
uygun olacak şekilde değiştirebilmesine bağlı olduğunu savunmaktadır. Tüm bu
aşamaların neticesinde ise, günümüz koşullarına uygun olarak geliştirilen
neo-karizmatik kuramlar karşımıza çıkmaktadır. Ve ‘dönüşümcü liderlik’ kavramı
da bu yaklaşımlar içerisinde yerini bulmaktadır.
Karizmatik liderlik yaklaşımı; izleyicilerin lidere onların
nezninde sahip olduğu karizma ile olağandışı nitelikler yüklemesi esasına
dayalıdır. Liderin bu noktada sahip olduğu duygusal güç, izleyicilerin lidere
olan bağlılığı noktası önemli bir etkendir. Bununla beraber bu yaklaşımların,
karizmatik liderlerin kendi dünya görüşlerini izleyicilerine aktarmakla
yetinerek bunun ötesinde bir şey vermemesi ve vizyon sahibi liderlerin de
çoğunlukla kendi vizyonlarını aktarıp hayata geçirmeye çalışması gibi kendilerine
özgü temel dezavantajları vardır.[2]
Günümüzde bu dezavantajları ortadan kaldırarak başlarında bulundukları
kurumlara ihtiyaç duydukları itici gücü verecek liderlik yaklaşımı,
izleyicileri dönüştürebilen ve kendisi de bu süreçte dönüşebilen bir lidere
dayalı olan yaklaşımdır ki bu da; dönüşümcü liderliktir.
2.Dönüşümcü
Liderlik
Dönüşümcü
liderlik ilk olarak Dawston’un (1973) “İsyan Liderliği” adlı
çalışmasında yer almıştır. Daha sonra bu kavram 1978 yılında James McGregor
Burns tarafından geliştirilmiştir. Dönüşümcü liderlikte, lider ve izleyici
birbirlerinin üst düzey gereksinimlerini karşılayarak güdülenirler, böylece
ulaşılması çok güç olan hedefler bile mümkün hale gelir. Dönüşümcü liderler, en
özet haliyle çevrelerini değiştirebilen liderler olarak düşünülmektedir. Konuya
dair yapılan çalışmaları ortak bir potada birleştirmeye çalışırsak lider ve
izleyici arasında yoğun bir etkileşimi gerektiren dönüşümcü liderlik
davranışının temel özellikleri aşağıdaki başlıklar şeklinde özetlenebilir;
-Ortak Vizyon Oluşturma ve Paylaşma -Zihinsel Uyarım ve Yaratıcılık
-Karizmatik Etkiye Sahip Olma -Değişimin
Temsilcisi Olma
-Etkili
İletişim ve Yüksek Motivasyon Becerisi -Yaşam Boyu Öğrenme
-Duygusal Dayanıklılık, Cesur Olma, Risk Alma -Mizah anlayışı
- Güçlendirme (Yetkilendirme) -Esnek
Yönetim Anlayışı
-Güvenilirlik ve Öz-güven Sahibi olma -Ekip Çalışmasına Önem Verme
-Uygun Model Olma
- Yüksek Performans Beklentisi
Bahsedilen
tüm bu özelliklerin çoğu esasında liderlik anlayışı ve davranışı içinde haiz
olunması gereken nitelikler gibi görünmekle birlikte, dönüşümcü liderlik
anlayışı için bunların yanı sıra yazında dört temel bileşen de esas alınarak incelenmektedir;[3]
-İdealize
edilmiş etki (karizma)
-Entelektüel Uyarım
-İlham
verici Motivasyon -Bireyselleştirilmiş
İlgi:
Bu niteliklerden ilkine baktığımızda, karizmanın
dönüşümcü liderlik için adeta bir anahtar yapısına sahip olduğunu söylemek
yerindedir. Çünkü liderin dönüşümcü bir yapı sergileyebilmesi izleyicilerle
arasında güçlü bir duygusal bağın oluşmasını gerektirir. Bunun içinde karizma
kaçınılmaz bir gerekliliktir. Dönüşümcü liderler takipçilerinin güven, saygı,
ve inancını sağlamış kişilerdir. Entelektüel uyarım özelliği ise,
izleyicilerinin zekalarını yaratıcı bir şekilde kullanmalarını, olaylara akılcı
yaklaşmalarını, problemleri alternatif yollarla çözmelerini ve liderin
düşüncelerini dahi sorgulamalarını teşvik eder. Bu sayede izleyiciler kendi yaratıcılıklarını
harekete geçirirler. İlham verici motivasyon bileşeni yani bir başka anlamıyla
esinlenmiş motivasyon; vizyon oluşturma, vizyonu iletme, izleyenlerin
çabalarına yoğunlaşma ve model olma sürecidir. Lider, takipçileriyle birlikte geleceğe
yönelik amaçlar, ve ortak bir vizyon oluşturur, takipçilerine amaç ve vizyonu
benimsetir ve bunlara sıkı sıkıya bağlılık göstererek örnek olur. Entelektüel uyarımda
ise, lider eski yöntem ve problemlerin yeni yöntemlerle çözülmesi için takipçilerini
teşvik eder bunu yaparken de zeka ve yaratıcılığın kullanılmasının altını çizer.
Astlarının yaratıcılığını geliştirmeye yönelik olarak gerekli ortamı sağlar.
Dönüşümcü liderliğin son bileşeni olarak kabul gören bireyselleştirilmiş ilgi
ise, liderin takipçilerine özel önem vermesi, her birinin kendisini değerli ve
önemli hissetmesini sağlaması şeklinde açıklanabilir. Lider takipçilerinin
kişisel gelişimi için her birine koçluk yapar ve onlara önerilerde bulunur.
Yukarıdaki dört bileşenden de anlaşılacağı gibi dönüşümcü lider, takipçilerini anlayan, onları önemseyen, örgütün dış ve iç çevresindeki değişimleri yakından takip eden, gerektiğinde örgüt kültürü ve yapısından çalışanların kabul ve davranışlarına kadar her şeyde köklü değişimlere gidebilen bir yaklaşım sergilemektedir. Tüm bu özellikler dikkate alındığında, dönüşümcü liderliğin günümüzde örgütlerin yaşadığı köklü değişimleri yönetebilmesi için ne denli gerekli olduğu anlaşılmaktadır. Bu yöndeki dönüşümcü liderlik uygulamalarına örnek vermek gerekirse Microsoft’ta Bill Gates’in, McDonalds’ta Ray Kroc’ın ve Honda ‘da Soichioro Honda’nın yaptığı uygulamalar sayılabilir.[4]
Yukarıdaki dört bileşenden de anlaşılacağı gibi dönüşümcü lider, takipçilerini anlayan, onları önemseyen, örgütün dış ve iç çevresindeki değişimleri yakından takip eden, gerektiğinde örgüt kültürü ve yapısından çalışanların kabul ve davranışlarına kadar her şeyde köklü değişimlere gidebilen bir yaklaşım sergilemektedir. Tüm bu özellikler dikkate alındığında, dönüşümcü liderliğin günümüzde örgütlerin yaşadığı köklü değişimleri yönetebilmesi için ne denli gerekli olduğu anlaşılmaktadır. Bu yöndeki dönüşümcü liderlik uygulamalarına örnek vermek gerekirse Microsoft’ta Bill Gates’in, McDonalds’ta Ray Kroc’ın ve Honda ‘da Soichioro Honda’nın yaptığı uygulamalar sayılabilir.[4]
Dönüşümcü
bir lider örgütü için hem bir odak noktası hem de bir dönüşüm kaynağı olduğu
için onun duygusal durumu klasik yaklaşıma sahip bir liderden çok daha
önemlidir. Çünkü dönüşümcü bir liderin karizma sahibi ve izleyicileri için bir
esin kaynağı olması ile izleyicilerine gösterdiği bireyselleştirilmiş ilgi,
duygularının örgütteki insanların duygularını olumlu etkilemesine yol
açmaktadır. Duygusal zeka bu noktada büyük önem taşır çünkü duygusal zekaya
sahip olan lider günümüzün karmaşık ortamında örgütünü güçlendirebilecek güvene
sahip olacağı için bu özellik dönüşümcü liderlik için bir nevi zorunluluktur.
Dönüşümcü liderliğin temel amacı, hızla değişen
çevreye uyum sağlayarak dönüşümü gerçekleştirmektir. Dönüşümcü liderler
yalnızca takipçilerini eski uygulamalarla mücadele etmeye davet eden ve
yenilikçi alternatifleri tanıtan kişiler değil, aynı zamanda kısıtlamaları
ortadan kaldırarak mümkün olduğunca iş yerinde değişimi ortaya çıkaracak
yaratıcılık, özgünlük ve inisiyatifi açığa çıkarmaya da yardımcı olurlar.[5]
3.Dönüşümcü Liderlik ve Etkileşimci
Liderlik Kuramları
McGregor Burns, politik liderlik
konusunda Weber’in ekonomik ve ekonomik olmayan
otorite kaynağından ve Herbert A.Simon’un yönetimsel öğretilerinden yola çıkarak
dönüşümcü liderlik (transformational leader) ve etkileşimci liderlik (transactional
leader) ayrımına gitmiştir.[6] Etkileşimci lider (geleneksel, yönetsel liderlik) adi altında
ifadelenmiş ve bu liderlik tipinin yeni gelişen sosyal ve ekonomik şartlarda başarılı
olamaması üzerine de dönüşümcü liderlik kuramı ortaya atılmıştır. Bu iki yaklaşım arasındaki ayırımı şöyle betimlemek
mümkündür[7];
-Etkileşimci
Lider: Başarıyı ödüllendirir. Ödüllendirme uygulaması
ile kişilerin çabalarını artırır. İyi performansı ödüllendirir. Boşlukları
kullanarak yönetir.
-Dönüşümcü
Lider: Örnek hareketlerle sağladığı vizyona
uygun davranır, misyon ruhunu verir, saygı ve güven kazanır. Her bir çalışanı
ferdi olarak ele alır, fikirler verir ve rehberlik eder.
Etkileşimci ve
dönüşümcü liderliğin farkını inceleme noktasında ilk olarak aşağıdaki tablo
bize yardımcı olabilecektir. Tablo 1’ de görüldüğü üzere bu iki farklı liderlik
yaklaşımının zaman içerisindeki örgütsel başarı noktasındaki etkileri yapılan
araştırmalar neticesinde düzlemdeki gibi tespit edilmiştir. Tablodan da
anlaşabildiği üzere dönüşümcü liderlik yaklaşımı etkileşimci liderlik
anlayışına göre, kısa vadede örgütsel başarıyı başlangıçta düşürüyor gibi
görünse de, sahip olduğu nitelikler ile uzun vadede ve görece kısa bir periyodda
başarıyı daha yüksek kılmaktadır.
Tablo 1:
Dönüşümcü ve Etkileşimci Liderlik Biçimleri ile Örgütsel Başarı Arasındaki
İlişki[8]
Buna ek olarak etkileşimci
ve dönüşümcü liderlik karşılaştırmasında ikisinin belirli kriterlere bazında
farkları, uygulama ve bakış açısı değişiklikleri ikinci bir tablo olarak
aşağıda düzenlenmiştir;
Tablo2[9]:
Dönüşümcü liderlik yaklaşımının
sahip olduğu özelliklerini en uygun uygulama alanı bulabileceği lider tipi ise
literatüre operasyonel liderlik olarak geçmiştir. Operasyonel liderler,
izleyenlerin üstlerine düşen görevi nasıl yapacaklarını ve belirlenmiş amaçlara
başarıyla ulaşmaları durumunda elde edecekleri ödülleri tanımlamaktadırlar.[10]
Sonuç
Sosyal bir olgu olma özelliği
gösteren "liderlik" bütün sosyal ögeler gibi değişimden etkilenmekte
ve yenilenmektedir. Hızla değişen dünyada da geleceğin sorunlarını
şimdiden görebilecek dönüşümcü liderlere gereksinim vardır. Dönüşümcü
liderlik bu çerçevede çağımızda her sektörün ihtiyaç duyduğu bir liderlik tipi
olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü değişimin ve dönüşümlerin yaşandığı
günümüzde, bu süreçleri yönetecek ve yönlendirecek özellikte liderlere gereksinim
duyulmaktadır. Özellikle Türkiye gibi büyük hedefleri olan ve çok yüksek potansiyele
sahip bir ülke için dönüşümcü liderlik kritik bir önem kazanmaktadır. Çünkü
dünya değişmekte ve pek çok şey çok kısa bir sürede geçerliliğini kaybetmektedir.
Bu kapsamda etkili dönüşümcü liderlikte ağırlık verilen ana konu, mevcut yapının
değişmeden kullanımından çok, yeni bir yapının yaratılmasıdır.
Daha öncede belirtildiği üzere günümüz örgütlerinin ilerleyebilmesi için mevcut yapısı klasik liderlerin ötesinde dönüşümcü liderler yetiştirilmesini gerektirmektedir. Bu doğrultuda işe alma ve yönetici olarak atanacak kişilerin seçiminde duygusal zeka katsayısı yüksek kişileri seçmek veya duygusal zeka eğitimleri vermek dönüşümcü liderlilik davranışlarının geliştirilmesi açısından önemli avantajlar sağlayacaktır. Bununla birlikte özellikle ülkemizde bu konuda daha kapsamlı çalışmaların yapılmasına, dönüşümcü liderlik davranışını ölçmeye yönelik ölçeklerin mevcut kültürümüze uyarlanarak daha geniş örneklemler kullanılarak standardize edilmesi gerekmektedir.
Daha öncede belirtildiği üzere günümüz örgütlerinin ilerleyebilmesi için mevcut yapısı klasik liderlerin ötesinde dönüşümcü liderler yetiştirilmesini gerektirmektedir. Bu doğrultuda işe alma ve yönetici olarak atanacak kişilerin seçiminde duygusal zeka katsayısı yüksek kişileri seçmek veya duygusal zeka eğitimleri vermek dönüşümcü liderlilik davranışlarının geliştirilmesi açısından önemli avantajlar sağlayacaktır. Bununla birlikte özellikle ülkemizde bu konuda daha kapsamlı çalışmaların yapılmasına, dönüşümcü liderlik davranışını ölçmeye yönelik ölçeklerin mevcut kültürümüze uyarlanarak daha geniş örneklemler kullanılarak standardize edilmesi gerekmektedir.
Kaynakça;
-M.Akbolat vd. (2013), Dönüşümcü
Liderlik Davranışının Motivasyon Ve Duygusal Bağlılığa Etkisi, International Journal of Economic and Administrative
Studies, 6(11)
-U.Çakar ve Y.Arbak ,(2003), Dönüşümcü
Liderlik Duygusal Zekâ Gerektirir Mi? Yöneticiler Üzerinde Örnek Bir Çalışma, D.E.Ü.İ.İ.B.F.Dergisi,
ss:83- 98
-L.Eraslan, (2006 ), Liderlikte Post-Modern Bir Paradigma: Dönüşümcü
Liderlik, Uluslararası İnsan Bilimleri
Dergisi
-M.Cömert, (2004), Dönüşümcü Liderlik, XIII.
Ulusal Eğitim Bilimleri Kurultayı, 6-9 Temmuz 2004 İnönü Üniversitesi
-E.Karip, (1998), Dönüşümcü Liderlik, Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi Dergisi,s: 443-465
-G.Murat ve
B.Açıkgöz, (2008), Değişim
Çağının Vazgeçilmez Aktörleri: Dönüşümcü Liderler, Kamu-İş, 10,s: 2-21
-T.Bolat
ve O.Seymen (2003), Örgütlerde İş Et
İğinin Yerleştirilmesinde Dönüşümcü Liderlik Tarzı"Nın Etkileri Üzerine
Bir Değerlendirme, Balıkesir Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 9(6), s:59-86
-İ.Sarı ,(2007), Dönüşümcü Liderlik, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü İsletme Anabilim Dalı Yüksek Lisans Projesi
[1] U.Çakar ve
Y.Arbak ,(2003), Dönüşümcü Liderlik
Duygusal Zekâ Gerektirir Mi? Yöneticiler Üzerinde Örnek Bir Çalışma, D.E.Ü.İ.İ.B.F.Dergisi,
ss:83- 98-s:2
[2] U.Çakar ve
Y.Arbak ,(2003), Dönüşümcü Liderlik
Duygusal Zekâ Gerektirir Mi? Yöneticiler Üzerinde Örnek Bir Çalışma, D.E.Ü.İ.İ.B.F.Dergisi,
ss:83- 98-s:3
[3] M.Akbolat vd.
(2013), Dönüşümcü Liderlik Davranışının Motivasyon Ve Duygusal Bağlılığa Etkisi,
International Journal of Economic and Administrative Studies,
6(11)-s:3
[4] U.Çakar ve
Y.Arbak ,(2003), Dönüşümcü Liderlik
Duygusal Zekâ Gerektirir Mi? Yöneticiler Üzerinde Örnek Bir Çalışma, D.E.Ü.İ.İ.B.F.Dergisi,
ss:83- 98-s:3-4
[5] M.Akbolat vd.
(2013), Dönüşümcü Liderlik Davranışının
Motivasyon V e Duygusal Bağlılığa Etkisi, International Journal of Economic and Administrative
Studies, 6(11)-s.4
[6] L.Eraslan, (2006 ), Liderlikte
Post-Modern Bir Paradigma: Dönüşümcü Liderlik, Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi-s.5
[7] L.Eraslan, (2006 ), Liderlikte Post-Modern Bir
Paradigma: Dönüşümcü Liderlik, Uluslararası
İnsan Bilimleri Dergisi-s.5
[8] L.Eraslan, (2006 ), Liderlikte Post-Modern Bir
Paradigma: Dönüşümcü Liderlik, Uluslararası
İnsan Bilimleri Dergisi-s.7
[9] L.Eraslan, (2006 ), Liderlikte Post-Modern Bir
Paradigma: Dönüşümcü Liderlik, Uluslararası
İnsan Bilimleri Dergisi-s.8
[10] -G.Murat ve
B.Açıkgöz, (2008), Değişim
Çağının Vazgeçilmez Aktörleri: Dönüşümcü Liderler, Kamu-İş, 10,s: 2-21